Musıkî Muallim Mektebinin açılışının 98. yılı ve 2022 yılı 1 Kasım Müzik Öğretmenliği Günü, Müzik Eğitimcileri Derneği, Sevda Cenap And Müzik Vakfı ve Ankara Devlet Konservatuvarlılar Derneği tarafından Mamak Belediyesinin katılımı ve desteğiyle; Musıkî Muallim Mektebinin doğrudan devamı olarak kurulan Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi GSE Bölümü Müzik Anabilim Dalının ve Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarının katılımlarıyla, geride bıraktığımız 1 Kasım 2022 Salı günü Cebeci semtindeki tarihî Musıkî Muallim Mektebi binası salonunda coşkuyla kutlandı.
Kutlama etkinliği saat 17:00’de “Halkın Nitelikli Sanatı Yaşama Hakkı Yönünden Müzik Öğretmenliği” konulu açıkoturumla başladı.
Duayen Müzik Eğitimcisi ve MÜZED Onursal Başkanı Prof. Dr. Ali Uçan‘ın yönettiği açıkoturumda GÜ Gazi Eğitim Fakültesi GSE Bölümü Müzik Eğitimi ABD Başkanı Prof. Dr. Aytekin ALBUZ , Sevda-Cenap And Müzik Vakfı Genel Sekreteri Pınar ALPAY YÜKSEL, Mamak Belediyesi Başkan Yardımcısı Mehmet DÜĞMECİ, HÜ Ankara Devlet Konservatuvarı Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Cenk GÜRAY, ADK-DER Başkan Yardımcısı Prof. Bige Bediz KINIKLI ve MÜZED Genel Başkanı Refik SAYDAM, Musıkî Muallim Mektebinin cumhuriyetimizin sanatı ve eğitimine etkileri, 1 Kasım Müzik Öğretmenliği Günü’nün bugünkü çağrısı konularında görüşlerini dile getirdiler.
Etkinliğin akşam saat 19:30’da başlayan konser bölümünde sırasıyla Şef Mehmet Efe yönetimindeki Gazi Üniversitesi Gazi Gençlik Oda Orkestrası, Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı Antik Tınılar Oda Müziği Grubu ve Halide Zehra Onat yönetimindeki MÜZED Faik Canselen Öğretmenler Korosu, güne ilişkin repertuvarlarındaki yapıtları seslendirdi. Sözleri ve bestesi Osman Zeki Üngör‘e ait olan Musıkî Muallim Marşı, uzun bir aradan sonra Musıkî Muallim Mektebi Binasında ilk kez seslendirildi.
Açıkoturum ve konser salonu tamamen dolduran çok sayıda dinleyici tarafından ilgiyle, coşkuyla izlendi. MÜZED Faik Canselen Öğretmenler Korosunun repertuvarındaki Musıkî Muallim Mektebi Marşı, Öğretmen Marşı ve Dostluk Şarkısı salondaki izleyicilerin de coşkulu katılımlarıyla seslendirildi.
1 Kasım Müzik Öğretmenliği Günü 2018’den bu yana Musıkî Muallim Mektebinin doğrudan devamı olan Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi GSE Bölümü Müzik Ana Bilim Dalının ve Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarının, müzik eğitimi ve sanatı alanında etkinlik gösteren Müzik Eğitimcileri Derneğinin, Ankara Devlet Konservatuvarlılar Derneğinin, Sevda Cenap And Müzik Vakfının ve Mamak Belediyesinin birlikte, ortak girişimleriyle, doğrudan katılım ve destekleriyle düzenlendi. Etkinlik, basında yankı yarattı. 1 Kasım Müzik Öğretmenliği Gününün gelecek yıllarda ülkemizin bütününde yaygın biçimde kutlanacağının işaretini, müjdesini verdi.
Bilindiği gibi ülkemizde Cumhuriyet Döneminde müzik öğretmenliği bölümlerinin, konservatuvarların temeli olan ve Atatürk’ün uzakgörüşlülüğüyle değerli müzikçimiz ve İstiklâl Marşı bestecimiz Osman Zeki Üngör’ün yönetiminde 1924 yılında Ankara’da kurulan Musıkî Muallim Mektebinin açılış günü olan 1 KASIM, 2018 yılından bu yana “MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİ GÜNÜ” olarak kutlanıyor.
OSMAN ZEKİ ÜNGÖR, 1 KASIMDA KABRİ BAŞINDA ANILDI
1 Kasım 2022 Salı Günü Musıkî Muallim Mektebinin kurucusu ve İstiklâl Marşı’mızın bestecisi Osman Zeki ÜNGÖR, İstanbul Üsküdar Karacaahmet Mezarlığındaki kabri başında anıldı. Anmaya katılan kişi ve kuruluşlar MÜZED İstanbul Şube Başkanı Selçuk İŞCAN, yaptığı konuşmasında Osman Zeki ÜNGÖR’ün eğitimci ve sanatçı kişiliğini, Musıkî Muallim Mektebinin ve 1 Kasım Müzik Öğretmenliği Gününün yaratılmasında Osman Zeki ÜNGÖR’ün öncülüğünü, hizmetlerini dile getirdi.

MUSIKÎ MUALLİM MEKTEBİNİN AÇILIŞININ 98. YILINDA
1 KASIM MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİ GÜNÜNÜN ÇAĞRISI:
HALKIN NİTELİKLİ SANATI YAŞAMA HAKKI İÇİN
DAHA ÇOK MÜZİK EĞİTİMİ
Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk, milletçe güzel sanatlar alanında ulaşmamız gereken yeri, Onuncu Yıl Söylevinde şu sözlerle vurgulamıştı: “Türk milletinin tarihî bir vasfı da, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir.”. Kendi değerlerimizi de koruyarak gelişimin, toplumsal kalkınmanın, aydınlanmanın, çağdaş uygarlığın en önünde olmanın temel gereklerinin başında güzel sanatlar alanında yükselmek gelmekteydi.
Cumhuriyetimiz henüz bir yaşını tamamladığında 1 Kasım 1924 günü Ankara’da Musıkî Muallim Mektebinin açılmasıyla milletimize güzel sanatları sevdirecek ve onu bu alanlarda yükseltecek olan kurumların temeli de atılmıştı.
Genç Cumhuriyetimizde birçok eğitim öğretim kurumundan çok daha önce açılan Musıkî Muallim Mektebi kısa zamanda müzik sanatı ve eğitimi alanında büyük başarılara imza attı. 1936’dan itibaren müzik ve sahne sanatları alanında Ankara Devlet Konservatuvarına ve müzik öğretmenliği alanında da Ankara Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümüne dönüştü.
99. kuruluş yılını kutladığımız Cumhuriyet Türkiye’sinde müzik öğretmenliği bölümlerinin, konservatuvarların temeli olan ve Atatürk’ün uzakgörüşlülüğüyle değerli müzikçimiz ve İstiklâl Marşı bestecimiz Osman Zeki Üngör’ün yönetiminde 1924 yılında Ankara’da kurulan Musıkî Muallim Mektebinin açılış günü olan 1 KASIM, 2018 yılından bu yana ülkemizde “MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİ GÜNÜ” olarak kutlanıyor.
1 Kasım Müzik Öğretmenliği Günlerinde dile getirilen çağrılarla yapılan etkinliklerle Müzik Öğretmenliği bölümlerinin, konservatuvarların, müzik sanatının ülke için önemi, bu alanlarda devletçe, milletçe yapılabilecek çalışmalar kamuoyunda gündeme geliyor; bu alanlarda gelişme sağlanması, eğitim, sanat kurumlarımıza daha çok sahip çıkılması amaçlanıyor.
2022 yılı 1 Kasım Müzik Öğretmenliği Günü’nü, Müzik Eğitimcileri Derneği, Sevda Cenap And Müzik Vakfı ve Ankara Devlet Konservatuvarlılar Derneğinin ortak kararıyla Mamak Belediyesinin katılımı ve desteğiyle; Musıkî Muallim Mektebinin doğrudan devamı olarak kurulan Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi GSE Bölümü Müzik Anabilim Dalının ve Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarının katılım ve destekleriyle, Cebeci semtindeki tarihî Musıkî Muallim Mektebi binası Muhsin Ertuğrul Sahnesinde kutlamaktan büyük mutluluk duyuyoruz.
1 Kasım 2022 Müzik Öğretmenliği Gününü düzenleyen, katılan, destekleyen kurum ve kuruluşlar olarak başta Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere Musıkî Muallim Mektebinin kurucusu, yöneticisi Osman Zeki Üngör’e, bugün hayatta olmayan okulun eğitimcilerine, mezunlarına, tüm emeği geçenlere şükranlarımızı sunuyor, onları rahmetle, özlemle anıyoruz. 2018’den bu yana Musıkî Muallim Mektebinin açılış günü olan 1 Kasım’ın “Müzik Öğretmenliği Günü” olarak kutlanmasının fikir babası olan duayen müzik eğitimcimiz Prof. Dr. Ali Uçan’a sağlıklı uzun ömürler diliyoruz. Musıkî Muallim Mektebimizin ışığıyla kurulan bütün eğitim ve sanat kurumlarımıza, bu alanlarda görev yapmakta olan bütün eğitimcilerimize ve sanatçılarımıza, öğrencilerimiz görevlerinde üstün başarılar diliyoruz.
Ulu Önderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türk milletinin tarihî bir vasfı da, güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir.” öngörüsünü bir görev olarak kabul ediyoruz.
Anayasamızda ve yasalarımızda vurgulanan halkın nitelikli sanatı yaşama hakkının gerçekleşebilmesi, ülkemizin ve yurttaşlarımızın güzel sanatlar alanında yükselebilmesi için:
• İlköğretim öncesinden üniversite sonuna değin örgün eğitimde ve yaşam boyu halk eğitiminde güzel sanatlar alanına verilen önemin, yatırımların yükseltilmesi; müzik- resim derslerinin bütün eğitim kademelerinde zorunlu ortak dersler arasında yer alması, sanat eğitimi derslerine dal öğretmenlerinin girmesi, çocukların sanat eğitimcisiyle daha erken yaşlarda tanışabilmesi, her yaştan yurttaşın nitelikli sanat etkinliklerini daha çok izleyebilmesinin yanında ilgi duyduğu sanat alanlarında kendini geliştirebilmesi, uygulayabilmesi olanaklarının daha çok yaratılması, öğretim programlarının ülkenin ve çağın gereksinmeleri doğrultusunda yetkili uzmanların, eğitimcilerin, alandaki meslek kuruluşlarının katılımlarıyla güncellenmesi, okulların müzik odalarıyla, çalgılarla, resim atölyeleriyle, çok amaçlı salonlarla donatılması
• Güzel sanatlar eğitiminin her alanında eşgüdümünün sağlanabilmesi, sistemin işlevselliği için Millî Eğitim Bakanlığı içinde Güzel Sanatlar Eğitimi Genel Müdürlüğünün kurulması
•Millî Eğitim Bakanlığı ile Kültür ve Turizm Bakanlığı arasında sanat eğitimi, uygulamaları alanlarındaki işbirliğinin geliştirilmesi, eğitimci, sanatçı istihdamı için kurumlardaki boş kadroların tamamlanması, sanat kurumlarının yurt düzeyinde yaygınlaştırılması,
•Devlete, vakıflara, özel sektöre bağlı bütün sanatsal yapıların, olanakların bir planlama doğrultusunda yetkili sanatçılar, eğitimciler gözetiminde sanata ilgi duyan tüm yurttaşların ücretsiz olarak yirmidört saat yararlanabileceği bir işlevselliğe, verimliliğe kavuşturulması önerilerimizi 2022 yılı Müzik Öğretmenliği Günü’nde gereği için devletimizin, kamuoyunun dikkatlerine sunuyoruz
CUMHURİYETİMİZİN İLANININ 99., MUSIKÎ MUALLİM MEKTEBİMİZİN AÇILIŞININ 98. YILI VE 1 KASIM MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİ GÜNÜ KUTLU OLSUN!









MUSİKİ MUALLİM MEKTEBİ’NİN AÇILIŞI İLE MÜZİK ÖĞRETMENLİĞİ GÜNÜ’MÜZÜ KUTLARKEN…
Prof. Dr. Ali UÇAN
(Yazıyı ayrıca pdf formatında okumak ve indirmek için aşağıdaki simgeye tıklayabilirsiniz.)
[dflip id=”2232″ type=”thumb” ][/dflip]
Çok değerli düzenleyiciler, katılımcılar ve izleyiciler! Türk Müzik Ailesi adına hepinizi saygıyla selamlıyor, sevgiyle kucaklıyorum! Bu tarihî günde, Atatürk’ün ve Cumhuriyetin gözbebeği bu anıtsal yapıda, birlikte olmaktan kıvançlı ve mutluyuz. Bilindiği gibi ülkemiz, III. Selim’in Nizam’ı Cedit denilen Yeni Düzen programını uygulamaya koyduğu 1790’lardan itibaren Osmanlı Kalarak Yenileşme ve Batılılaşma çabasındaydı. 130 yıl sonra 1920’lerden itibaren ise Atatürk’ün Muasır Medeniyet dediği Çağdaş Uygarlık ilkesi ve ülküsüyle Türk Kalarak Batılılaşma ve Çağdaşlaşmasürecine girdi. O’nun Türk Devrimi dediği bu süreçte kesinlikle gerçekleştirmeyi öngördüğü kültürel devrimlerden biri Türk Müzik Devrimidir.
Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ümüzün eşsiz önderliği ve yönderliğinde olağanüstü bir tasarlayış ve uygulayışla Ulusal Kurtuluş ve Kuruluş Savaşı’mız kazanıldı. Bu kazanımla birlikte ulusal bağımsızlığımız, özgürlüğümüz, egemenliğimiz ve Yeni Türkiye Devleti’miz gerçekleştirildi. Cumhuriyetimizin ilanından dört ay sonra ünlü Üç Devrim Yasası çıkarıldı. Atatürk o aşamada ilk köklü ve köktenci kurum olarak Ankara’da müzik alanında öğretmen okulu açmayı düşündü. Bunun çok çeşitli ve derin gerekçeleri vardır. Öbür yandan 1910’ların ikinci yarısında yapılmış olan iki resmî girişim başarısız kalmıştı. Atatürk yeni Türkiye’nin kültürel, sanatsal ve eğitimsel çağdaşlaşmasında Müzik alanına ayrı bir değer ve öncelik verdi. Bu alanda Eğitimci yetiştirmeye, yetiştirecek Müzik Öğretmen Okuluna ve orada görev alacak Yüksek Nitelikli Sanatçı-Bilimci Öğretmenlere çeşitli işlevler yükledi. Bu, son derece stratejik bir yeğleme idi. Çünkü o dönemde ve sonrasında Türkçe, Matematik, Fizik, Kimya vb. hiçbir alanda ayrı, bağımsız bir Öğretmen Okulu yoktu. Ama yalnızca Müzik alanında var olacaktı…
Atatürk saltanatın kaldırılışından iki yıl dört ay sonra 3 Mart 1924’te 429, 430 ve 431 sayılı Devrim Yasalarını çıkartırken, İstanbul’daki Makam-ı Hilafet Musikası Orkestra Şefi Osman Zeki Bey’i Ankara’ya çağırıyor. Onunla yeni başkentte ülke için Müzik alanında düşündüğü yeni yapılanmayı konuşuyor. O konuşmada şu soruyu soruyor ve şu yanıtı alıyor:
Soru: “- Zeki Bey, memleket için musiki hakkında fikriniz nedir?”
Yanıt: “- Evvela mekteplerden başlamak ve ehil muallimler bulmak lazımdır. Sonra hem musiki muallimi, hem de bando ve orkestraya eleman yetiştirecek bir mektep açmak zarureti vardır.”
Atatürk 1924’ün Mart’ında yapılan bu görüşmeden sonra, hemen bir Musiki Muallim Mektebi (MMM) kurulması ve açılmasına karar veriyor. Yeni başkentte gerçekleştirilecek bu yeni okulun olağan bir Musiki Mektebi değil de Musiki Muallim Mektebi olması özgün bir Türk buluşudur. Ayrıca o sırada İstanbul’da Darülelhan adıyla eğitim veren bir Musiki Okulu vardır. Atatürk’ün yeni başkentte ilkin sadece müzik öğretmeni yetiştirecek bir okula öncelik ve ivedilik vermesi son derece anlamlı ve önemlidir. Osman Zeki Bey 1 Nisan 1924’te bu okulu kurmakla görevlendiriliyor ve kurucu müdür olarak atanıyor. MMM resmen 1 Eylül’de kuruluyor ve 1 Kasım 1924’te açılıyor. Bu, olağanüstü bir tasarım, atılım ve devrimdir!
Bu nedenledir ki son elli yıl içerisinde MMM’nin kurulup açılışının 1974’te 50. Yılını, 1984’te 60. Yılını, 1994’te 70. Yılını, 2004’te 80. Yılını, 2014’te 90. Yılını çok anlamlı tören, coşkulu konser ve görkemli sempozyumlarla kutladık. 2024’te ise 100. Yılını en kutlayacağız!
MMM müzik öğretmenliğinin gerçek anlamda, çağdaş nitelikte ve seçkin bir konumda meslekleşmesi, yetişme-atanma-çalışma koşul-ilke-ölçütlerinin belirlenmesi ve kökleştirilmesi sürecinde merkezî rol oynadı. Doğurduğu Ankara Devlet Konservatuvarına ve Gazi Eğitim Enstitüsü Müzik Bölümüne, ikisinden türeyen öbür bölümlere ve konservatuvarlara ve diğer tüm müzik yükseköğretim kurumlarına ilk ana temel, kaynak ve örnek oluşturdu. Asıl amacı “Cumhuriyetin gereksindiği müzik öğretmenini-eğitimcisini yetiştirmek” idi. Bununla birlikte “Batı musikiciliğini ve Genel son musiki kurallarını almak, uygulamak ve uyarlamak” işlevi gördü. Yanı sıra “Türk ulusunun yeni değişikliğinde ölçü” olarak belirlenmiş olan“musikide değişikliği alabilme ve kavrayabilme” hedefine erişmek için çalıştı, hizmet etti, ürünler verdi.
İşte bu nedenlerle, yıllardır 1 Kasım’ın Musiki Muallim Mektebi’nin Açılışı ile birlikte “Müzik Öğretmenliği Günü” olarak kutlanmasını önermekteydim. Müzik Eğitimcileri Derneği Merkez Yönetim Kurulu bu önerimi 20 Ekim 2018 günlü toplantısında görüşüp oybirliğiyle kararlaştırdı. Bu tarihî kararla Musiki Muallim Mektebi’nin açıldığı 1 Kasım’ı 2018 yılından itibaren yalnızca Yıl Dönümü olarak değil, aynı zamanda Müzik Öğretmenliği Günü (MÖG) olarak kutlamaktayız. Anlaşılıyor ki tıpkı MMM gibi MÖG de özgün bir Türk buluşudur.
Atatürk Türkiyesi sadece müzik öğretmeni yetiştirmek amacıyla ayrı, bağımsız bir Müzik Öğretmen Okulu kurup açarak, Türk devlet yapısına yepyeni ve öpözgün bir kurum kazandırmıştır. 1924 yılındaki bu tarihsel tutum, davranış ve kazanım bu alana, okula ve mesleğe yaşamsal bir önem vermek, işlev yüklemek ve yüksek bir değer biçmek demektir. Bin bir yokluk, yoksunluk ve kısıtlılık içindeyken, Cumhuriyetin ilanından kısa bir süre sonra bu işe girişerek verdiği önemin, yüklediği işlevin ve biçtiği yüksek değerin gereğini yapmıştır. Ancak bunu yaparken Meclis içinde ve dışında bu kuruluş, açılış ve işleyişe karşı çıkanlar olmuştur. Fırsat buldukça haksız biçimde eleştirme-engelleme ve kösteklemeye çalışmışlardır. Ama her şeye karşın Türkçe-Atatürkçe-Müzikçe üçlü diliyle (14+3) 17 yıl adını, varlığını ve etkinliğini sürdürmüştür. Dolayısıyla Musiki Muallim Mektebi gerçek bir Türk mucizesidir.
Şöyle ki Türkiye, eldeki bilgilere göre Dünyada sadece müzik öğretmeni yetiştirmek için ayrı, bağımsız bir okul kurup açan, geliştiren ilk ve tek ülkedir. Çünkü hiçbir dönemde ne Almanya, ne Fransa, ne Amerika, ne Rusya hiçbir devlet ve ülke böyle bir okul kurmamış ve açmamıştır. 1925’te dünyanın en ileri ülkelerinden biri olan Almanya’da bizimkine en yakın kurum Devlet Kilise ve Okul Müziği Akademisi idi (Staatliche Akademie für Kirchen- und Schulmusik). Bu akademi Kilise müzikçiliği ve Okul müzikçiliği eğitimi vererek iki tip müzikçi yetiştiriyordu. 1935’te MMM’yi andıran Devlet Müzik Eğitimi Yüksekokulu oldu (Staatliche Hochschule für Musikerziehung). Görülüyor ki adı, sanı ve amacıyla özgün Müzik Öğretmen Okulunu Atatürk Türkiyesi tasarlayıp gerçekleştirdi. Ama ne yazık ki Atatürk sonrası yönetim bu özgün buluş ve başarıdan büsbütün vazgeçti. Bu işi bir okulun bir bölümü olarak sürdürdü!
Bilindiği gibi Dünya Eczacılık Günü, Dünya Mimarlık Günü vb. meslek günleri var. Bu bağlamda özgül anlamı, işlevi ve tarihsel değeriyle 1 Kasım, Dünya Müzik Öğretmenliği Günü olarak da tanımlanıp evrensel düzeyde de kutlanabilir. Bunun için gerekli çalışmaları yapalım diyorum. Ve tüm meslektaşlarımızı bu yönde çaba göstermeye çağırıyorum. Çünkü MMM, Atatürk’ün ve kurduğu Cumhuriyet’in Türk ve Dünya müzik eğitimine kazandırdığı bir olgudur. Bunun eşsiz değerinin tam bilincinde olalım. Bu bilinçle 1 Kasım’ı ülkemizde ve dünyada en anlamlı biçimde kutlamaya girişelim. Bu duygu, düşünce ve öneriyle 1 Kasım Müzik Öğretmenliği Günü’müz Türk Dünyasına ve tüm İnsanlığa Kutlu Olsun!
MMM bir devrim kurumudur. Bugünkü “1 Kasım Müzik Öğretmenliği Gününü ve Musiki Muallim Mektebinin Açılışının 98. Yıldönümünü Kutlama Etkinliği”miz önce bilimsel Açıkoturum, sonra sanatsal Konser olmak üzere iki aşamalıdır. Yönetmekle görevli olduğum Açıkoturumda konumuz “Halkın Nitelikli Sanatı [Nitelikli Müziği] Yaşama Hakkı Yönünden Müzik Öğretmenliği.” Bu önemli açıkoturumu ulu önder Atatürk’ün konumuzla ilgili çeşitli konuşmalarından dördüne değinip onlardan kısa alıntılar yaparak ve bunları hem konumuzla hem de MMM ile doğrudan ilişkilendirerek başlatmakta büyük yarar görüyorum.
Atatürk, 1924’ün Mart-Nisan aylarında Makamı Hilafet Musikası’nın Ankara’ya getiriliş, Riyaseti Cumhur Musiki Heyeti’ne dönüştürülüş ve MMM’nin kuruluş sürecinde Osman Zeki Üngör’le Çankaya Köşkü’nde görüşürken “Halkın da musiki ihtiyacını düşünmek lazımdır” der. Çünkü bunu derken “Halkın da musikiyi yaşama hakkı olduğu” görüşündedir. Dolayısıyla O’nun bu sözlerini Açıkoturum konumuzla ilişkilendirerek “Halkın da nitelikli müziği yaşama hakkı vardır.” diyoruz. MMM kuruluşundan itibaren halkın bu ihtiyacının ve hakkının gereklerine uygun olarak işlev görmeye çalışmıştır.
1925 Ekim’inde İzmir Kız Öğretmen Okulunda konuşurken “Yaşam müziktir… Eğer söz konusu olan yaşam insan yaşamı ise müzik kesinlikle vardır… Yalnız müziğin türü irdelenmeye değer” der. Bunu derken “halkın yaşamında müziğin kesinlikle var olduğu”na ya da “var olması gerektiği”ne ve müziğin türü ile birlikte dolaylı olarak müziğin niteliğine vurgu yapar. MMM bu konuda bu başat kamusal anlayış ve yaklaşıma göre etkinlikte bulunmuştur.
29 Ekim 1933’te Onuncu Yıl Söylevinde “… Türk milletinin tarihî bir vasfı da güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Bunun içindir ki, milletimizin… …güzel sanatlara sevgisini her türlü vasıta ve tedbirlerle besleyerek geliştirmek, millî ülkümüzdür.” der. Böyle derken söz konusu sevme, yükselme ve geliştirmede halkın nitelikli sanatı yaşama hakkı olduğunu örtülü biçimde ifade eder. Ve kurduğu Cumhuriyetle bu hakkın gereklerini yerine getirmeyi ulusal ülkü edinir. MMM bu süreçte görev alanı olan müzik sanatına odaklanmıştır.
1 Kasım 1934’te Kamutayı Açış Söylevinde “Arkadaşlar! Güzel sanatların hepsinde ulus gençliğinin ne türlü ilerletilmesini istediğinizi bilirim. Bu yapılmaktadır. Ancak bana kalırsa bunda en çabuk, en önde götürülmesi gerekli olan, Türk musikisidir.” der. Bunları derken ulus gençliğini sanatsal ilerletme ve Türk musikisini en çabuk, en önde götürmede gençliğin nitelikli sanatı yaşama hakkı olduğunu, buna göre hareket edilmesini örtülü olarak ifade eder. MMM gençliği çağdaş çoksesli Türk musikisi yolunda ilerletmeyi ilke edinmiştir.
Anlaşılıyor ki Cumhuriyetimizin kuruluşundan beri Nitelikli Sanat, Nitelikli Müzik, Halkın Bunlara Gereksinimi ile Bunları Yaşama Hakkı kavram ve olguları Sanat ve Müzik Eğitiminde öne çıkmış olan başlıca konularımız ve ödevlerimiz arasındadır. Bu bakımdan bu anlamlı günümüzde Açıkoturum konusunun “Halkın Nitelikli Sanatı [Nitelikli Müziği] Yaşama Hakkı Yönünden Müzik Öğretmenliği” olarak belirlenmesi çok doğru ve yerindedir.
Atatürk ve Cumhuriyet Türkiyesi’nde Müzik Öğretmenliğinin birçok yönü, boyutu ve işlevi vardır. Bunlar genel olarak ve öncelikle Atatürk’ümüzün öngörüş, Cumhuriyetimizin kuruluş, ulusumuzun çağdaş uygarlaşış, çağdaşlaşmamızın işleyiş ve çağdaş uygar insanlığın yöneliş felsefesine göre belirlenir, uygulanır ve değerlendirilir. Bunu yaparken ülkemizin gerçekleri, müzik kültürümüzün özellikleri, ulusumuzun gereksinim ve beklentileri ile çağın gerekleri bir bütün olarak göz önünde bulundurulur. Açıkoturumda konuyu ele alır, irdeler ve tartışırken ilkin böyle davranılması beklenir. Değerli tartışmacılarımıza başarılar diliyorum!
Ankara, 1 Kasım 2022
GAZİ GENÇLİK ODA ORKESTRASI (Gazi Üniversitesi, GEF, GSE Bölümü Müzik Eğitimi Anabilim Dalı)
1.Keman
Hatice İlayda Can
Eren Merdivan
Necla Nur Bozer
Ecem Şahan
Eylül Eroğlu
2.Keman
Eylül Kömür
Yaren Tan
Sıla Ferman
Esra Turan
Aybüke Filiz
Viyola
Büşra Sevim
İlyas Poyraz Aktaş
Bilgehan Sonsel
Görkem Karakaya
Viyolonsel
Seray İlhan
Kaan Bozkaya
Samet Batuhan Güler
Berkcan Kayaarslan
Kontrbas
Mert Dertsiz
İsmail Çetin
Flüt
Senim Çenberci
Klarnet
Umut Savaş
Piyano
Selçuk Bilgin
Solist
Çağla Serin Özparlak
Şef
Mehmet Efe
KONSER İZLENCESİ:
Üsküdar (Düz. M. Mehmandarov)
Ayşe
Dans (K. karayev)
Sarı Gelin (Düz. Efe-Sönmez)
Gülebilmez Gülüm Bahar Sensiz (Düz. Selçuk Bilgin)
ANTİK TINILAR ODA MÜZİĞİ GRUBU(Hacettepe Üniversitesi Ankara Devlet Konservatuvarı)
Gitar: Ata Sıvacı
Gitar: Ali Eren Gör
Flüt: Merve Karabel
Keman: Altay Toprak
Viyola: Desen Uysal
Vokal: Ceren Bilgin
MÜZED FAİK CANSELEN ÖĞRETMENLER KOROSU
ŞEF: Halide Zehra ONAT
SOPRANO: Sevgi TALAY, Şebnem GÜVENER, Deniz ONAT
ALTO: Sibel GÜVENER, Demet DEMİR, Ayşen PEHLİVAN
TENOR: Mehmet Ali GÜLER, Aytaç MIZRAK, Kemal KÜLAH, Emir AYAR
BAS: Ozan GÖRÜCÜ, Emrecan KALAYCI, Ömer Kaan KARATAN, Buğra ÇANKIR, Çağrıhan ATYILDIZ
PİYANO EŞLİK: Buğra ÇANKIR
AKORDEON EŞLİK: Çağrıhan ATYILDIZ
GİTAR EŞLİK:Emir AYAR
KONSER İZLENCESİ
• Musıkî Muallim Mektebi Marşı (Söz, müzik ve piyano eşliği: Osman Zeki ÜNGÖR)
• Öğretmen Marşı (Söz: İsmail Hikmet ERTAYLAN, Müzik: Cevat Memduh ALTAR, Piyano eşliği: Sabahattin KALENDER)
• Dostluk (Müzik: Alman ezgisi, Söz-uyarlama: Eduard ZUCKMAYER-Süleyman TAMER